Titreşimli Ortamlarda Çalışma Eğitimi

8 Saatlik Çalışma Süresi için Günlük Maruziyet Eylem Değeri
09:38
  • 381

Titreşimli Ortamlarda Çalışma Eğitimi

Titreşimli Ortamlarda Çalışma Eğitimi, Titreşim yani vibrasyon mekanik sistemlerde salınım hareketleri olarak bilinmektedir. Başka bir değişle potansiyel bir enerjinin kinetik bir enerjiye veya kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşmesi koşullarının olduğu durumda oluşan titreşimlerdir.

Titreşim çalışma ortamında olması durumunda kişinin çalışma üretimini, sağlığını ve güvenliğini olumsuz olarak etkileyebilir. Bugün günümüzde özellikle endüstride kullanılan iki tip titreşim vardır. Birincisi el ve kol titreşimi, ikincisi bütün vücudun titreşimidir.

Titreşimin çalışma koşulları içinde bulunması çalışanın zihinsel ve bedensel olarak yorgunluğuna sebep olur. Aynı zamanda sinir sistemi,  sindirim ve dolaşım sistemi üzerinde olumsuz etki yaratması ile iş verimliliğinin düşmesine sebep olur.

Titreşim sebebiyle oluşan bir takım meslek hastalıkları ortaya çıkar. Bu meslek hastalıklarından en belirgin olanı beyaz parmak hastalığıdır. Beyaz parmak hastalığı genel olarak ormancılık, madencilik gibi sektör ve buna benzer iş kollarında çalışan kişilerde oluşan hastalıklardır. Genellikle el ve kollarda hissizlik durumu güç kaybı ve daha ileri düzeyde ise kangrene kadar götüren olumsuz semptomlardır.

 

8 Saatlik Çalışma Süresi için Günlük Maruziyet Eylem Değeri

Çalışanların maruz kaldığı mekanik titreşim öncesi işyerlerinde risk değerlendirmesi ele alınarak ve bunun ölçümleri yaptırılarak mekanik titreşime maruziyet değeri belirlenir. Bu değerler yasa ve yönetmelik ile belirlenmiştir. Bu ölçümler yasal yönetmelikle resmiyet kazanmıştır. Mekanik titreşim maruziyet düzeyi bazı kriterler dikkate alınarak belirlenir. Bu kriterler kullanılan ekipmanların gözlenmesi sonucunda elde edilen değerlerdir. Diğeri ise ekipman üreticisinden elde edilen bilgilerle ekipmanın özel koşullarında oluşabilecek titreşimler değerlendirilir. Büyüklüğü hakkında bilgi edinilir. Bu değerlendirme yapılırken özel aygıtlar ve bazı yöntemler kullanılır. Elde edilen sonuçlar gerektiği zaman kullanılır veya denetimlerde kullanılmak üzere saklanır. Titreşimin ölçümü, çalışana ne kadar maruziyet yarattığı konusunda ayrıntılı olarak incelenir ve bunlar değerlendirilir. Çalışan çift elli aygıt kullanıyorsa bu ürün ölçümleri için farklı,  her el için ayrı ayrı ölçüm yapılır. Şayet maruziyet her iki elde oluşmuşsa en yüksek değeri esas alınarak ölçüm yapılır ve bununla ilgili çalışanların titreşim risklerinden korunmalarına dair de birtakım yönetmeliklerde belirlenmiştir. Yapılan işin doğası gereği çalışan kişi işverenin gözetiminde dinlenme tesislerinden yararlanır ve bu tesislerde vücudun tamamı zorunlu haller dışında kullanım amacına göre uygun bir seviyeye çekilir.

 

Titreşim Riski ve Maruziyet Belirlenmesi

Bir işyerinde makine ve takım kullanılması durumunda bütün bunları içeren riskler vücudun bu titreşime ne kadar maruz kaldığı ve bu sürenin ne kadar uzun olduğunun tespit edilmesi gerekir. Maruziyet oluşturan zaman ne kadar fazla olursa kişinin titreşime maruz kalması o kadar fazla olur ve bu değerini arttırır. Bu aşamada risklerin değerlendirilmesi süresince çalışanların ve temsilcilerin bu konuda bilgilendirilmesi önemlidir. İşyerlerinde titreşime maruz kalan araçların kullanılması sonucunda risk olup olmadığının belirlenmesi ve bu riskin tespit edilmesi değerlendirilmesi ve bunun sonunda da kontrol altına alınması gerekir. Bu durum tamamen işverenin yükümlülüğündedir. Risk değerlendirilmesi aşamasına gelindiğinde bu uzmanlık gerektiren bir değerlendirme sürecidir ve risk değerlendirmesi o durumda mümkün olmaktadır. Bu nedenle çalışan çalıştığı sektörü iş süreçlerinde hangi araçların kullanıldığını ve bu araçları göz önünde bulundurarak bazı temel soruları yanıtlanması gerekir.

 

Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik

Çalışanların titreşime maruz kalacak etkilerden korunmalarına dair geniş kapsamlı bir yönetmelik bulunmaktadır. Bu yönetmelik çalışanların mekanik titreşime maruz kalmaları durumunda sağlık ve güvenlik açısından korunmalarını gerektirir. Bunu sağlamak için yükümlülüklerin yerine getirilmesi şarttır. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği kanunu iş yerlerinde mutlaka uygulanmalıdır. Bütün vücudun titreşime maruz kalması durumunda çalışanın sağlık ve güvenliğini riske atan çalışma koşullarında özellikle bel rahatsızlıkları ve omurgada oluşabilecek titreşimden kaynaklı travmalar, el ve kol sisteminde çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturulması durumunda damar kemik eklem ve sinir kas bozuklukları kaçınılmazdır. Bu maruziyet durumunda eylem değeri aşıldığında çalışan titreşimden kaynaklanan risklerden dolayı kontrol altına alınmalıdır. Çalışanların tamamı hiçbir koşulda bu titreşime kesinlikle maruz kalmamaları gerekir.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunmamızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, ondan memnun olduğunuzu varsayacağız.
We use cookies to ensure that we give you the best experience on our website. If you continue to use this site we will assume that you are happy with it.